30.11.2011

oo kimleri goruyorsunuz?

En son 22 aralik 2010da yazmisim. Bugun 30 kasim 2011. Bu ayran icip ayri dusmuslugun sebepleri cok ama genel olarak 'hadi yazicam, yarin yazarim, olmadi, hepsinin paswordu ayni zaten' seklinde bir erteleme kafasina girdigimi soyleyebilirim.

Yazmadigim sure icinde bir suru badireler atlattim; daglar, tepeler, denizler, dereler ve bir de okyanus asip Kanada'ya yerlestim. Klavyenin Ingilizce olusundan da anlayacaginiz uzre hemen kendime yeni laptop aldim ki yazabileyim edebileyim.

Badire atlattim diyince akliniza hemen bobregini mi caldirmis acaba gibi dusunceler gelmesin. Ozetle modaya uydum evlendim. Bu moda aski daha da oncelerine dayaniyor aslinda. Bunun en bariz ornegi gene modaya uyup mezun olmus olmam. Psikolojiden mezun erkek asla moda olamayacak belki ama insanlara ben psikologum diyebiliyorum artik. Elimde pencere gibi gecici diploma var (kapi gibi diplomayi ise seneye elde edebiliyormusuz en erken).

Evlilik modasina ayri... Bu aralar cevremde bir cok kisi evlendi ve evleniyor. Evli olanlar cocuk yapmakta. Her taraf gurultu yapan koca gozlu yavrilerle dodu. Lakin farkettigim bir diger konu ise herkesin kilo aliyor olusu anacim.
Konuyla ilgili soyle bir komplo teorim var: uzaylilar bir noktada dunyaya gelip herseyi yiyecek olarak harvest edecekler. Inek dedigimiz metan makineleri zaten bir arada ve sismanlar. Insanlari da semirtip bir araya getirirsek toplamak kolay olur diye planlamislar gibi geliyor. Neticede ABD'ye kiyasla daha saglikli olmakla ovunen Kanada'da bile neler gordugumu anlatamam... Gercekten anlatamam.

Neyss. Biz su an Toronto'nun Kore mahallesinde konuslanmis haldeyiz. Ocak sonuna kadar da buradayiz. Lakin sokagimizda neredeyse hic Koreli yok ancak metro duraginin orada gorulebiliyorlar. Sisman Koreliler diye birsey var... mis.. (ingilizce karakterler yuzunden bunu oh misss gibi anlayabilirsiniz biliyorum. ama ben -mis'li gecmis zamanin misini kullanmak istedim orada.) Cok acaipler bu sisman Koreliler. Enleri ve boylari ayni hatta bazilarinin enleri daha buyuk. Turnikelerden gecerken hic bir zorluk cekmemeleri cok ilginc. Istanbul'da metrobus duraginda bildircin tipli (bacaklar cop govde yOvarlakH) diye betimledigim bir teyze gayet garip bir tikisma, kendini ittirme ve biraz tetris karisimi hareketlerle turnikeden gecmisti. Bana cok garip gelmisti bu. Lakin Kanada'da durum boyle degil. Sivi yag burdakilerin gotu gobegi.

Kanadayla ilgili bir diger detay ise taytlar. Istanbuldan termal iclik diye bisey aldik. Gercekten cok basarili sicak tutma konusunda. Ter de tutmuyor hop alakasiz bir yere atiyor. Bunca sene don giymemis adamda reva mi lan etkisi yapiyor. Gerci bir sure sonra "bu kumas teri direk ust tabakaya atiyor ha stillsuit yapilir bundan" diyip kendimi sakinlestirdim. Henuz hava ne ben ne toprak donlanacak kadar sogumadi. Persembe kar geliyor diyorlar. fifi. Tayt konusuna donersek durum soyle: burda hatunlarin %95i tayt giymekte. Popo guzel veya KOCCAMAAN farketmiyor. Kanada'li bayanlar tayt giyiyor kardesim. Budur. Pinar bu duruma biraz gicik olmus duruda tabi. neticede kolay usuyen biri kendisi... Taytli kiz gorunce o usuyor ben gote kitleniyorum gerginlik oluyor. Lakin sanirim bu taytlar da termal (ya da kumasla ten arasinda hava akimi olmadigi icin sicak tutuyor bilemiyorum) cunku hakkaten Yonge street'te (ki street diyince kosede bakkal varmis hissi yaratsa da kendisi Bagdat caddesinin 3 kati falan uzunlukta) ruzgar estigi zaman ben bile rahatsiz olabiliyorum. Neticede bu taytlarin soguk gecirmeme gibi bir etkisi olmali. Ben kiz olsam o sogukta tuylerin diken diken olmasi neticesiyle acaip bir tayt giyiyor olurdum herhalde. Evet buradan anladigimiza goreeee Kanada'da epilasyon isleri cok basarili ve/veya o taytlar usutmuyor.

Bir diger durum ise Kanada'daki sebze cesitliligi. Markete girip 10 cesit patates gorunce insanin dibi dusuyor. O dibi 15 cesit kabagin arasinda bulabilirsiniz tabi. Ote yandan bu 10 cesit patatesin en ucuzundan almaya kalktiginizda evde pure umup siva elde ediyoruz (ki tadi saman gibi desem iltifat olur). Yalniz romanesco diye bir sebze var. Gercekten mucize bitki diyebilirim. Kendisi brokoli'nin kuzeni karnabaharin kardesi. Rengi sarimsi gibi ama ustu fraktal dolu. Tadi ise gercekten sok guzel. Nette tereyagiyla super oluyor haslamasi yaziyordu. Biz direk haslayip zeytinyagi ve limon kardeslere teslim ettik. Cok guzel oldu cok.

Vegemite bile buldum burda ki bi kucuk kavanoz bana bu sene yeter diye umuyorum.

Bunun disinda PS3u Bep'e veremedigimden ve tasimak istemedigimden Istanbul'da biraktim. Ancak Biliyorsunuz ki benim 3.ler dedigim bir oyun grubu geliyor. Bioshock ve Mass Effect serilerinin 3.leri geliyor. Eve konsol lazim ama degisiklik olsun diye Xbox 360 ve kinekt aldim. Mass effect savegame tasiyoan bir oyun oldugu icin ilk ve ikinci oyunlari da aldim ki sheppard abimiz arada karakter degistirmesin cok. Kinekt konusunda da pek bisey yapamadim aslinda. Oynamak icin koltugu cekmek gerekiyor. O zaman bile sirtimla duvar arasinda 5 cm mi ne oluyor ki oynanmaz oyle. Bir sonraki evde onu kurcaliycam. Ayrica xbox controllerina alisamadim daha PS3te bir yandan cenemle L-sticki ittirirken bir yandan kediyi sevebiliyordum. Bunda biraz zaman alir herhalde o.

Kediyi getirdik gerci buraya. Hic veterinerin soyledigi gibi ugrastiran bir durum degilmis. Bastik hayvana sedatifi geldi. Burada da gumrukte kuduz asisina baktilar 30 dolar goz yorulma parasi aldilar otele geldik. Ev arama konusunda biraz zorluk cikariyor kedi sahibi olmak. Lakin sanirim kedi burada pet sayilmiyor. No pets yazan ilani arayip bizim kedimiz super tanisaniz cok seversiniz dedigimizde aa aramizda kedinin lafi mi olur gibi tepkiler aliyoruz. Gerci bir arkadasimin oturgudu apartmanda pet sise demek bile yasak. Bazi apartmanlardaysa da no pets allowed but we don't enforce it diyorlar. Bir yere girdik adam hayvanlara izin verilmiyor ama benim kopegim var kedi sorun olmaz ama benden duymadiniz dedi. Burada emlak isleriyle ugrasan bir tanidigin soyledigine gore ise bazi apartmanlarda birakin evcil hayvani COCUK bile istemiyorlarmis... boyle bir apartmana yeni evli cifti nasil aliyorlar merak ediyorum. Neticede kontratlar 1 senelik... bu bir sene icinde dogum kontrolunu apartman yonetimi denetliyor mu? Eve girerken torbada mum sarap falan gorseler azar yersin valla.

Burayla ilgili sevdigim bir diger sey ise insanlarin INSAN olmasi. Yardimci olmaktan cekinmiyorlar hatta sokakta durup etrafa baktiginizda birileri gelip kayip misin yardim lazim mi diyebiliyor. Simdiye kadar bir tek kisi yanlis yol tarif etti o da daha 10 adim atmadan pesimden kosup binbir ozurle ya kafam karisti Bloor su taraf dedi. Para konusunda ciddiler o ayri. 911i aramak icin vergi isteyen telefon operatorleri var mesela. Ben buradan karsilastigimiz insanlarin iyi kalpli olmasi butun yasayanlarin efendi oldugunu gostermedigine variyorum.

simdilik durumlar boyle
bundan sonra daha cok yazacagim ama klavye ingilizce daraldigimda canim sikildi yazarim direk fesatliga vurup sol kapakcigina sokmuslar gibi laflar ederseniz bozusuruz. pesinen soyliyim. gitmi$ de yazmam gitmish de. Gerci bir sekilde Selcuklu imparatorlugundan bahsedersem onu Sel cuklu (noktali u onlar) diye okursaniz pek sevinirim,
optum

1 yorum:

  1. "çük seli" gibi bir imgeyle başbaşa bırakıldıktan sonra şu sonucu çıkarmış bulunuyorum pek sevgili biraderim, seni tok karnına okumamak lazım.

    YanıtlaSil