10.03.2010

basmakalıp...

Geçen senelerde sık sık masturbatif kelimesini kullanıyordum. sonra bir arkadaşım yeterılan gibi bir tepki verince seyrelttim ama hala dilimin ucuna geliyor birileri bana e kendin yap falan dediğinde.
bu tip kelimeleri kullanınca kendimi daha entel mi hissediyorum bilmiyorum ama mesela bu aralar sığ ve kısır kelimelerini çok kullanıyorum. çok kısır bir kafa bu veya çok sığ düşünüyorsun gibi şeyler söylediğimde biri çıkıp "niye sen çocuk mu istiyordun? sokalım kafaya tüp fikri." falan diyecek diye korkuyorum. gerçi şimdi bunu yazdığıma göre artık sığ dediğimde "sana ne dil balığı mı tutucan?" da dense komaz.

böyle de kendimi korumaya almış oldum.
neyse
öte yandan bu kalıplaşmış sözlerimin bazıları artık sadece bana ait olmaktan çıkmaya başladılar. çevremde şaraba çorap diyen insanlar türemeye başladı. evet henüz ne var diye sorulduğunda et var yanına pilav koyiyim mi diyen bir tek ben varım ama yakında o da halka malolacaktır gibi geliyor.

öte yandan bu lafların çok sık da dolaşmasını istemiyorum. entel olduğum için demin dolaşmak yerine "sirküle olması" yazmıştım ama bünyede mütevazilik var (o kadar ki bu alemde en mütevazi benim diyebilirim) o yüzden silip değiştirdim. neyse neticede bu lafların herkesin dilinde olmasını istemiyorum çünkü gazı kaçıyor o zaman... espriyken kalıp oluyor. kıl keçisine silk-eçil diyor olmamın ileride deyim veya atasözü olma olasılığı tırstırıyor baya.

neticede süperimdir laf bulma konusunda ama bütün mütevazileri ben yetiştirdiğim için (ehah alışmiyim buna be ne kötüymüş) koluma word generator gibi bir dövme yaptırmıyorum. lakin bir diyalog var ki büyümsemek kelimesini doğurmuştur şöyledir:
-sen beni baya bi küçümsüyorsun
-hayır ya tam tersi ben seni çok büyümsüyorum...
şimdi bu konuşmada anlaşıldığı şekliyle büyümseme kelimesi tamamen söylenen bir önceki cümleye refleks olarak gelişmiş ve anlamı "üstün görüyorum" oluyor. bünyede role play hastalığı olduğu için büyü kelimesini duyduğumda bunu emir kipli olarak algılayamıyorum ben ne yazık ki. dolayısıyla büyümsüyorum kelimesi "seni büyülü biri olarak görüyorum, mecikılsın, süpersin, vaaoov, t-shirtümü yırttım mememi imzala" gibi bir anlama geliyor.

kabul ediyorum öğrenim hayatım boyunca bana maruz kalmış bütün türk dili ve edebiyat hocaları şu an bir ürperme geçiriyor olabilirler bu yeni üretimlerim için
fekaaat ben de dilimizi koruyalım moduna girebiliyorum bazen
de bağlacı ve soru eki mi ayrı yazılır geyiği de değil üstelik.

SANIRSAM!
aziz ve muhterem yurttaşlarım,
böyle bir kelime yok. varsa bile sanma ihtimalim halinde demek. suyunun suyunun suyu gibi birşey. hani ben normalde sanamayacak kadar salak biriyim ama bir şekilde olursa böyle olur demek. kalkıp bu kelimeyi kullananlara salak mısın diye sorduğunuzda bazıları hayır der (ki bazı sözlüklerde hayır evet demektir) bazıları üzülür, bozulur, küflenir.
neticede sanırım olan bir kelimeye fazladan harf ekleyince hee sen psikolojik okuyurdun deymi diye soran temizlikçiden sandığınız kadar üstün olmuyorsunuz.
aynı şekilde yaparaktan ederekten gibi kelimeler de yoktur. üstelik bunların anlamı da pek yok. tan derdin varsa sabah 5ten sonra sahile çık ten derdin varsa çıkma. ama fiillere dokunma be güzelim. benim ne kabahatim var yani.

neyse
entel olduğum için günün haberleri diye bir paragraf eklentisi yapmaya karar verdim
lakin peşinen uyarıyorum bu seferki gerçek. ileride bunu yazmadığım zaman komle kıçımdan uydurduğumu anlayın (meyd in gört veya kıçımın mamülü)
--Papağan gördük
uzun süredir arkadaşlara istanbulda papağan gördünüz mü diye soruyordum. "evet arkadaşım besliyor" gibi cevapları eledikten sonra kalan "abi eskiden baharda falan bir yerlerde görüyorduk ama bu aralar yoklar pek" yanıtı da gayet moral bozucu oluyordu. petshopa giden kamyonun bilmemkaç senesinde (akşam anneme sormayı unutmazsam bu bilmemkaçı gerçek tarihle değiştirebilirim) devrilmesi sonucu bir sürü yeşil vahşi papağan edindi istanbul. artık bir tepeden bakılınca aziz istanbula veya dinliyorsanız kendisini gözleriniz kapalı... yan ağaçtan bir sürü arsız yeşil pezevenk cerr cörr sesler çıkarıyor olabilirler. başlığa dönersek... bu sabah kızıltoprak istasyon caddesinde yaklaşık 15 tane papağanı kargalarla atışırken gördük. uzak oldukları için pek birşey anlamadım ama sanırım öyle taşlı sopalıya dönecek bir kavga değildi.
öte yandan kızıltoprakla ilgili bir diğer haber ki bu sanırım çarşamba veya salı günü olmuş (pınarcım bu sana özel haber sayılır). tren istasyonunda kadının biri başı döndüğü için dengesini kaybetmiş ve tren yoluna düşmüş. öküzlerin trene bakma sebebi trenlerin öküzlerden daha aptal olması olduğundan alet durmaya tenezzül etmemiş. neticede abla hayatta ama bacakları yok (dolayısıyla ayakta tedavi edilememiş gibi bir espri yapabilirdim ama entel ve mütevazi olduğum kadar rafineyimdir de).

iyi günler
terli terli kavga etmeyin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder